25 Eylül 2011 Pazar

Düğün Trajedisi

Neden düğün salonlarına sıkıştırılmış düğünlerimiz var anlamıyorum...Adi şekerler...Tatsız pastalar..Minicik bir düğün salonu içinde bir alanda dans edeceğim diye birbirlerini iten kadınlar...Standart müzikler önce slow sonra roman havaları en son 2,3 ü geçmeyen genelde bir tanesinde Serdar Ortaç'ın bulunduğu şarkılar..Tüm dans esnasında standart hareketler söz konusu...Sıkıcı gerçekten ...Ama bu kadar küçük düğün salonu görmemiştim..Gelen geri gidiyor çünkü yer yok..Dans edilecek alan 3 kişilik 10 kadın orada dans edeceğim diye deliriyor..Küçük olduğundan kulağımı delip geçen roman havaları...
Her şey standart hayatlarımızda ...Herkes her şeye karar vermiş...İşte kına gecesi olacak ama onların istediği gibi olacak..Büyükler nasıl isterse öyle..Kına gecelerini severim ama onunda canını çıkartıyorlar..
Sonra düğün var tabii..Kızımızın gelin başı kocaman olmalı ..Erkek aslan saçı gibi...Alakasız toplanmalı...Makyajı nenem karı makyajı olmalı..Düğün dediğin böyle olur...Sonra tüm düğün boyunca gelin ve damat oynamalı...
Hayatlarımız üstünde o kadar baskı var ki..
Ama bir bayan yada bir erkek için en güzel gün olacak zamanda bu kadar küçültülmemeli..Gerçekten eğlenmedikten sonra düğünler neden olur ki..O zaman herkes Karşıyaka Düğün Sarayında evlensin hemde fiyakalı yani..Herkesi alacak kadar büyük bir alan...Farkındayım çimlerde falan yapmak büyük maliyetlerde oluyor..Ama bu kadarda abes ve muktades..Gördüğüm en sıkış pıkış alan..Bunu söylemek zorundayım ki insanlar ürüyecekti neredeyse..
Tabii buradan gelin ve damadımıza uzun bir ömür mutluluklar diliyorum...Umarım onların zihinlerine kötü kazınmaz..Tabii malesef gelinin kazındı biliyorum..Nede olsa dediğim gibi hep birileri karışıyor ya..Onun istediğinin tam aksi bir yer...
Tüm yeni evleneceklere mutluluklar...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder